Bu tevhit anlayışının getirdiği önemli sonuçlar vardır. Bunlardan birisi, Peygamber'den şefaat talebinde bulunulamayacağıdır. Vahhabilik "Şefaat, Allah'a mahsus bir haktır." der ve bu nedenle Peygamber'den doğrudan şefaat talep etmeyi, onu Allah'a ortak tutmak olarak yorumlar. Buna gerekçe olarak Arap paganların da Allah'ı kabul ettikleri halde, melekleri, putları şefaatçi kabul ettikleri için müşrik olduklarını gösterirler. Bu açıdan vahhabilikte şefaat inancı gibi yaygın olan tevessül inancı da şirktir.
Tevessül inancı, daha çok mutasavvıflar arasında yaygındır. Bir takım şeyhlerin, velilerin hem hayatlarında, hem de öldükten sonra tasarruf sahibi olduklarına inanılmakta, onların himmetleri dilenmekte ve Allah'tan şefaat dilenmesi için aracı kılınmaktadırlar. Bu da açık bir şirktir. Çünkü Allah'ın yaratmada, yönetmede, tasarruf etmede, işleri düzenleme ve belirlemede ortağı yoktur.
Tevessül inancı, daha çok mutasavvıflar arasında yaygındır. Bir takım şeyhlerin, velilerin hem hayatlarında, hem de öldükten sonra tasarruf sahibi olduklarına inanılmakta, onların himmetleri dilenmekte ve Allah'tan şefaat dilenmesi için aracı kılınmaktadırlar. Bu da açık bir şirktir. Çünkü Allah'ın yaratmada, yönetmede, tasarruf etmede, işleri düzenleme ve belirlemede ortağı yoktur.