Brexit, çeşitli kişiler, çıkar grupları ve siyasi partiler tarafından Birleşik Krallık'ın 1973'te Avrupa Birliği'nin önceli olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na katılmasından beri yürütülen bir siyasi hedef. Avrupa Birliği'nden ayrılma hakkı, Avrupa Birliği Antlaşması'nın 50. maddesi ile tüm üye ülkelere tanınmıştır.
Bu konudaki ilk referandum 1975'te yapıldı, seçmenlerin %67'si üyeliğin devam etmesi yönünde oy kullandı. 2016'da bir kez daha referanduma gidildi ve seçmenlerin %52'si Avrupa Birliği'nden çıkılması yönünde oy verdi. Brexit referandumundan sonra Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron istifa etti.
Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılması, İngiliz Sterlini'ni, EURO'yu, Amerikan Doları, Avustralya Doları, Hindistan Rupee'si ve Danimarka Kronu'nunu daha çok olumsuz etkilemiştir. İngiliz Sterlini, Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılması ile beraber 3.80 Türk Lirası'na kadar düşmüştür. Amerikan Doları ve EURO'nun da sağladığı Avrupa, Amerikan ve Hint Borsaları'nda acayip düşüş yaşanmıştır, Avrupa Borsa'sı, yaklaşık olarak %4 - %12 arası hisse kaybetmiştir.
Referandumdan önce kampanya, Brexit yanlıları tarafından oluşturulup, Boris Johnson, Michael Gove, Nigel Farage ve diğer Brexit'i destekleyen kişi ve kuruluşlar tarafından sosyal medyada ve İnternet'te büyük destek toplamıştır. Referandumun asıl hedefinde, göçmenlik ile ilgili iltica ve mücadelede yetersizlik, son zamanlarda yer alan mülteci krizi, parasal politikalarında Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği içinde yeterince para basamama durumu, Avrupa'da son zamanlarda yükselen Irkçılık, İslamofobi, Direniş gibi fikir atılımları, mültecilerin Avrupa Birliği içerisinde yetersiz kalan entegrasyonu ve Türkiye'nin Avrupa Birliği içerisine girdikten sonra Birleşik Krallık halkının Türkiye çıkarlarını ve ortak atılıma kadar olan ilişkilerini destekleyememeleri yer almaktadır.
Göçmen karşıtları ve Brexit'i destekleyen halk, Avrupa Birliği'nin mülteci sorununu çözememesinden bir hayli rahatsızlık duymuş ve Avrupa Birliği'nin yavaş atılımları karşısında Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron'un Brexit referandumunu ülkesi içerisinde oylamasına neden olmuşlardır. Brexit referandumunun asıl yapılmasının temel nedenlerinin karşısında Avrupa Birliği'nin ve özellikle Avrupa Parlamentosu'nun, kısıtlamalar, kapitülasyonlar, Avrupa Birliği içerisinde sürekli öne çıkan yanlış politikalar, yavaş atılım hareketleri yer almaktadır. Bunun en önemli nedenleri arasında, medyada pek fazla yer almasa bile, Birleşik Krallık, Rusya ve Türkiye gibi ülkelerinin Avrupa Birliği'ni oluşturan asıl bloğun karşısında daha hızlı büyümeleri ve gelişmeleri de vardır. Yan nedenlerinin de bir tanesi Birleşik Krallık - İspanya ve Birleşik Krallık - Almanya ilişkilerinin son zaman durumunda bir hayli gerilmesidir.
Birleşik Krallık, Avrupa Birliği'nden ayrılması ile birlikte Türkiye, İran, Hindistan, Çin, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya gibi ticaret anlaşmalı ve Avrupa Birliği'nin ihracat yaptığı geriye alan 52 ülkesi ile birlikte ticaretleri arttırmayı hedefliyor. Avrupa Birliği, eğer Birleşik Krallık, Avrupa Birliği'nden ayrılırsa, anlaşmalar gereği bu anlaşmaları Birleşik Krallık'ın kendisi yapması gerektiğini söyledi. Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılmasını isteyenlerin kafasında çizdiği üç model vardır;
1-Birleşik Krallık, Norveç gibi Avrupa Ekonomik Alanı (EEA)'ya katılacak ve ticareten alışverişe oradan devam edecek.
2-Birleşik Krallık, İsviçre gibi üyesi olduğu Avrupa Ekonomik Komisyonu (EEC)'nda kalıp ticaret olarak anlaşmaları kendisi yapmaya devam edecek.
3-Birleşik Krallık, Türkiye modeli uygulayarak Avrupa Ekonomik Komisyonu (EEC)'nda kalıp, hem ticaret olarak anlaşmaları kendisi yapmaya devam edebilecek, hem de Avrupa Birliği kurallarını, Birleşik Krallık Parlamentosu'ndan geçirip (aynen Türkiye Parlamentosu'nda olduğu gibi) istediği maddeleri yasalaştırmaya devam edebilecek.
Kaynak:Habertürk