Muhammed aleyhisselâm Medine’ye hicret ettikten sonra. Medine’de bütün işleri ve münâsebetleri belli bir tertibe koyup, müslümanları güçlü bir duruma getirdi. Böylece İslâmiyet her geçen gün yayılıyor ve müslümanlar da kuvvetleniyordu. Diğer taraftan Mekkeli müşrikler ise Müslümanlar üzerine saldırmak için devamlı hazırlık yapıyorlar ve savaş için bahaneler arıyorlardı. Nihayet miladı 624 ve hicretin ikinci yılında müşriklerin bin kişilik bir orduyla Medine’ye yürümeleri üzerine, Medine dışında Bedir denilen yerde Bedir Savaşı yapıldı. Bu savaşta Müslümanların sayısı 313 kişi idi. Müşriklerle yapılan bu ilk savaşta Müslümanlar ilk parlak zaferi kazandılar. Başta Ebû Cehil olmak üzere müşriklerin ileri gelenleri bu savaşta öldürüldü. Yine bir kısım ileri gelenleri olmak üzere 70’i esir alındı. Peygamberimiz (sallâllâhü aleyhi ve sellem) bu esirlerin bir kısmını fidye karşılığı, okuma yazma bilenleri de Medineli 10 çocuğa okuma yazma öğretmek şartıyla serbest bıraktı. Bu hadîse Mekke’den ve Medine’den bir çok kimsenin müslüman olmasına sebep oldu. Bedir Savaşında Müslümanların galip gelmesi, Medine’de bulunan Yahudileri endişelendirmişti. Münafıklarla birleşen Benî Kaynuka Yahudileri, Peygamberimizle (sallâllâhü aleyhi ve sellem) yaptıkları vatandaşlık anlaşmasını bozarak harbe karar verdiler. Bunun üzerine yapılan Benî Kaynuka gazasında yenilip teslim olan Yahudiler Medine’den çıkarıldı. Muhammed aleyhissselâm müşriklere önce İslâm’ı anlatarak ve nasihat ederek imân etmelerini bildirdi. Yine imân etmeyip düşmanlık yapmalarına sabrederek, onları daima imân etmeye çağırdı. Nihayet Allahü teâlânın önce müdafaa, sonra da haktan kaçınanlara cihad emriyle savaş yaptı. Bu savaşlardan ilki olan Bedir Savaşında müşrikler ağır bir yenilgiye uğradı. Müslümanlar ise artarak kuvvetlendi. Günden güne İslâmiyyet yeni vak’alarla yayıldı. Hicretin üçüncü yılında meydana gelen başlıca hadîseler şunlardır: Sevik gazvesi, Necd gazvesi, Zeyd bin Hârise Seriyyesi, Muhammed hin Mesleme Seriyyesi yapıldı. Peygamberimiz (sallâllâhü aleyhi ve sellem) kızı Ümmü Gülsüm’ü, Hazret-i Osman ile evlendirdi. Hazret-i Ömer’in kızı Hafsa’yı kendi nikâhlarına aldılar. Hazret-i Ali’nin oğlu, Hazret-i Hasan dünyâya geldi. Şevval ayında Uhud gazvesi yapıldı.