Sual: Bir iş sebebiyle iftarı ne kadar geciktirmek caiz olur?
CEVAP
Akşam vaktinin girdiği kesin olarak biliniyorsa, önce hurma, su gibi bir şey ile oruç açılır sonra namaz kılınır. Yemeği tezce yiyip sonra namaz kılmak da caizdir. Ancak iftar sofrasında çeşitli yemekler olduğu için, akşam namazı gecikebilir. Namaz mekruh vakte kalabilir. Bu bakımdan önce namazı kılmak ve sonra yavaş yavaş yemeği yemek daha uygun olur. Vaktin girdiği kesin belli değilse, önce namazı kılmak gerekir. Daha sonra vaktin girmediği anlaşılırsa, namazı iade etmek mümkündür. Fakat vakit girmeden oruç açılırsa, oruç bozulmuş olur. Telafisi de mümkün olmaz. Vaktin girdiği kesin biliniyorsa, önce orucu açıp, namaz kıldıktan sonra yemeği yemelidir.
Hadis-i şerifte, (İftarda acele edin) buyuruldu. (Hakim) Acelenin son vaktinin, muteber kitaplarda, yıldızlar görününceye kadar olduğu bildiriliyor. Bu da takriben akşam vakti girdikten yarım saat sonradır. Hadis-i şerifte, (Yıldızlar görünmeden iftar eden, sünnetimle amel etmiş olur) buyuruldu. (İbni Hibban)
İftar duaları
Sual: İftar açarken hangi dua okunur?
CEVAP
İftardan önce, Euzü ve Besmele çekilip, (Allahümme yâ vâsi'al-mağfireh iğfirlî ve li-vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil-müminîne vel müminât yevme yekûmülhisâb) denir. Mânâsı şöyledir: (Ey mağfireti çok geniş olan Allah'ım! Kıyamet günü hesaba çekilirken, beni, ana babamı, hocamı, erkek ve kadın bütün müminleri affet!)
Bir iki lokma yedikten sonra, (Zehebezzama' vebtelletil urûk ve sebe-tel-ecr inşâallahü teâlâ) denir ve yemeğe başlanır. Bu iftar duasının mânâsı ise şöyledir: (Açlık bitti. Damarlarımızın suya kavuşma vakti geldi. İnşallah sevab hâsıl oldu.)
Ramazanda, şöyle dua da edilir:
Ya Rabbi, Ramazan-ı şerifin şefaatine nail eyle! Ramazan-ı şerifte af ve mağfiret eylediğin ve Cehennemden azat eylediğin kulların arasına bizleri de dahil eyle!
Akşam namazını geciktirmemeli
Sual: Önemli bir iftar davetine gidince, akşamın farzını veya sünnetini, yemekten sonra kılmak caiz olur mu?
CEVAP
Vaktin girdiği kesin belliyse, önce orucu açıp, sonra akşam namazını kılmalı, sonra yemek yemeli. Namazı mekruh vakte bırakmamalıdır. Akşam namazını, yıldızlar görününceye kadar, [yaklaşık yarım saat] geciktirmemeli. Son sünneti olan namazlarda, farzdan sonra son sünneti hemen kılmamak da mekruhtur. İftarı bahane ederek, bir mecburiyet olmadan akşamın sünnetini terk etmek caiz olmaz.
Sual: İftarda acele etmeli deniyor. Bu aceleden maksat nedir, ne yapılır ve nasıl hareket edilirse acele edilmiş olur?
Cevap: İftarı acele etmek ve sahuru, fecrin ağarmasından önce olmak şartı ile geciktirmek sünnettir. Resulullah efendimiz, bu iki sünneti yapmaya çok dikkat ederdi. Dürer’de deniyor ki:
“Seher vaktinde yenilen yemeğe sahur denir. Seher vakti, gecenin son altıda biridir.”
Sahuru geciktirmek ve iftarı çabuk yapmak, insanın aczini gösterdiği için sünnet olmuştur. İbadet, acz ve ihtiyacı göstermek demektir. Nûr-ül-îzâh kitabında;
“Bulutsuz gecelerde iftarı çabuk yapmak müstehabdır” deniyor. Bu kitabın şerhinde de;
“Bulutlu gecelerde orucun bozulmasından korunmak için, ihtiyatlı davranmalı yani iftarı biraz geciktirmelidir. Yıldızlar görünmeden önce iftar eden, acele etmiş olur” denilmektedir. Tahtâvîde ise;
“Orucu namazdan önce bozmak müstehabdır. Bahr kitabında ve ibni Âbidînde denildiği gibi, iftarda acele etmek, yıldızlar görülmeden önce, iftar etmek demektir” denilmektedir. Akşam namazını da, bu vakitte, yani erken kılmak müstehabdır. Güneşin battığı iyi anlaşılınca, önce Euzü ve Besmele okuyup;
(Allahümme yâ vâsi'al-magfireh igfirlî ve li-vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil-müminîne vel müminât yevme yekûmülhisâb) denir. Bir iki lokma iftarlık yiyip;
(Zehebezzamâ vebtelletil-urûk ve sebe-tel-ecr inşâallahü teâlâ) denir ve yemeğe başlanır. Hurma veya su, zeytin yahut tuz ile iftar edilir. Sonra, camide veya evde, cemaatle akşam namazı kılınır. Bundan sonra, akşam yemeği yenir. Sofrada yemekleri yemek, bilhassa Ramazanda uzun süreceğinden, akşam namazının erken kılınması ve yemeğin, acele etmeyerek, rahat yenmesi için, az bir şeyle iftar edip, yemeği duadan ve namazdan sonra yemelidir. Böylece, oruç erken bozulmuş, namaz da erken kılınmış olur. Yukarıdaki iftar duasının manası;
“Açlık zamanı bitti. Damarlarımızın suya kavuşması vakti geldi. İnşallah sevap hasıl oldu” demektir.
Namazdan sonra iftar etmek
Sual: Orucu kurtarmak için akşam namazını önce kılıp sonra iftar edilmesinin mahzuru olur mu?
Cevap: İftarı akşam namazından önce yapmak müstehab ise de, bir ibadeti bozmak şüphesinden kurtarmak için müstehab terk edilmelidir. Önce akşam namazını kılmalı, sonra iftar etmelidir. Böylece iftar yine, yıldızlar görünmeden önce olur. Yani acele edilmiş olur ve oruç, bozulmak tehlikesinden kurtulur. Akşam namazını vakti çıkmadan, tekrar kılmak mümkündür. Takvim, saat, kandil, top ve ezan yanlış olunca, oruç kurtulmaz. İbni Âbidîn, namaz vakitlerini anlatırken buyuruyor ki:
“İftar etmek için, güneşin battığını iki adil Müslümanın haber vermesi lazımdır. Haber veren bir kişi olursa da, beis yoktur.”
Görülüyor ki, takvimi hazırlayanın ve iftar topu atanın, ezan okuyanın adil olmaları lazımdır. Adil demek, büyük günah işlemeyen ve küçük günaha alışık olmayan demektir. Bunun için, Ramazanın, bayramın ve hac zamanının gelmesini, iftar ve namaz vakitlerini anlamakta ve bütün din işlerinde, itikadı ve ameli bozuk olanların sözlerine uymak caiz değildir.
CEVAP
Akşam vaktinin girdiği kesin olarak biliniyorsa, önce hurma, su gibi bir şey ile oruç açılır sonra namaz kılınır. Yemeği tezce yiyip sonra namaz kılmak da caizdir. Ancak iftar sofrasında çeşitli yemekler olduğu için, akşam namazı gecikebilir. Namaz mekruh vakte kalabilir. Bu bakımdan önce namazı kılmak ve sonra yavaş yavaş yemeği yemek daha uygun olur. Vaktin girdiği kesin belli değilse, önce namazı kılmak gerekir. Daha sonra vaktin girmediği anlaşılırsa, namazı iade etmek mümkündür. Fakat vakit girmeden oruç açılırsa, oruç bozulmuş olur. Telafisi de mümkün olmaz. Vaktin girdiği kesin biliniyorsa, önce orucu açıp, namaz kıldıktan sonra yemeği yemelidir.
Hadis-i şerifte, (İftarda acele edin) buyuruldu. (Hakim) Acelenin son vaktinin, muteber kitaplarda, yıldızlar görününceye kadar olduğu bildiriliyor. Bu da takriben akşam vakti girdikten yarım saat sonradır. Hadis-i şerifte, (Yıldızlar görünmeden iftar eden, sünnetimle amel etmiş olur) buyuruldu. (İbni Hibban)
İftar duaları
Sual: İftar açarken hangi dua okunur?
CEVAP
İftardan önce, Euzü ve Besmele çekilip, (Allahümme yâ vâsi'al-mağfireh iğfirlî ve li-vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil-müminîne vel müminât yevme yekûmülhisâb) denir. Mânâsı şöyledir: (Ey mağfireti çok geniş olan Allah'ım! Kıyamet günü hesaba çekilirken, beni, ana babamı, hocamı, erkek ve kadın bütün müminleri affet!)
Bir iki lokma yedikten sonra, (Zehebezzama' vebtelletil urûk ve sebe-tel-ecr inşâallahü teâlâ) denir ve yemeğe başlanır. Bu iftar duasının mânâsı ise şöyledir: (Açlık bitti. Damarlarımızın suya kavuşma vakti geldi. İnşallah sevab hâsıl oldu.)
Ramazanda, şöyle dua da edilir:
Ya Rabbi, Ramazan-ı şerifin şefaatine nail eyle! Ramazan-ı şerifte af ve mağfiret eylediğin ve Cehennemden azat eylediğin kulların arasına bizleri de dahil eyle!
Akşam namazını geciktirmemeli
Sual: Önemli bir iftar davetine gidince, akşamın farzını veya sünnetini, yemekten sonra kılmak caiz olur mu?
CEVAP
Vaktin girdiği kesin belliyse, önce orucu açıp, sonra akşam namazını kılmalı, sonra yemek yemeli. Namazı mekruh vakte bırakmamalıdır. Akşam namazını, yıldızlar görününceye kadar, [yaklaşık yarım saat] geciktirmemeli. Son sünneti olan namazlarda, farzdan sonra son sünneti hemen kılmamak da mekruhtur. İftarı bahane ederek, bir mecburiyet olmadan akşamın sünnetini terk etmek caiz olmaz.
Sual: İftarda acele etmeli deniyor. Bu aceleden maksat nedir, ne yapılır ve nasıl hareket edilirse acele edilmiş olur?
Cevap: İftarı acele etmek ve sahuru, fecrin ağarmasından önce olmak şartı ile geciktirmek sünnettir. Resulullah efendimiz, bu iki sünneti yapmaya çok dikkat ederdi. Dürer’de deniyor ki:
“Seher vaktinde yenilen yemeğe sahur denir. Seher vakti, gecenin son altıda biridir.”
Sahuru geciktirmek ve iftarı çabuk yapmak, insanın aczini gösterdiği için sünnet olmuştur. İbadet, acz ve ihtiyacı göstermek demektir. Nûr-ül-îzâh kitabında;
“Bulutsuz gecelerde iftarı çabuk yapmak müstehabdır” deniyor. Bu kitabın şerhinde de;
“Bulutlu gecelerde orucun bozulmasından korunmak için, ihtiyatlı davranmalı yani iftarı biraz geciktirmelidir. Yıldızlar görünmeden önce iftar eden, acele etmiş olur” denilmektedir. Tahtâvîde ise;
“Orucu namazdan önce bozmak müstehabdır. Bahr kitabında ve ibni Âbidînde denildiği gibi, iftarda acele etmek, yıldızlar görülmeden önce, iftar etmek demektir” denilmektedir. Akşam namazını da, bu vakitte, yani erken kılmak müstehabdır. Güneşin battığı iyi anlaşılınca, önce Euzü ve Besmele okuyup;
(Allahümme yâ vâsi'al-magfireh igfirlî ve li-vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil-müminîne vel müminât yevme yekûmülhisâb) denir. Bir iki lokma iftarlık yiyip;
(Zehebezzamâ vebtelletil-urûk ve sebe-tel-ecr inşâallahü teâlâ) denir ve yemeğe başlanır. Hurma veya su, zeytin yahut tuz ile iftar edilir. Sonra, camide veya evde, cemaatle akşam namazı kılınır. Bundan sonra, akşam yemeği yenir. Sofrada yemekleri yemek, bilhassa Ramazanda uzun süreceğinden, akşam namazının erken kılınması ve yemeğin, acele etmeyerek, rahat yenmesi için, az bir şeyle iftar edip, yemeği duadan ve namazdan sonra yemelidir. Böylece, oruç erken bozulmuş, namaz da erken kılınmış olur. Yukarıdaki iftar duasının manası;
“Açlık zamanı bitti. Damarlarımızın suya kavuşması vakti geldi. İnşallah sevap hasıl oldu” demektir.
Namazdan sonra iftar etmek
Sual: Orucu kurtarmak için akşam namazını önce kılıp sonra iftar edilmesinin mahzuru olur mu?
Cevap: İftarı akşam namazından önce yapmak müstehab ise de, bir ibadeti bozmak şüphesinden kurtarmak için müstehab terk edilmelidir. Önce akşam namazını kılmalı, sonra iftar etmelidir. Böylece iftar yine, yıldızlar görünmeden önce olur. Yani acele edilmiş olur ve oruç, bozulmak tehlikesinden kurtulur. Akşam namazını vakti çıkmadan, tekrar kılmak mümkündür. Takvim, saat, kandil, top ve ezan yanlış olunca, oruç kurtulmaz. İbni Âbidîn, namaz vakitlerini anlatırken buyuruyor ki:
“İftar etmek için, güneşin battığını iki adil Müslümanın haber vermesi lazımdır. Haber veren bir kişi olursa da, beis yoktur.”
Görülüyor ki, takvimi hazırlayanın ve iftar topu atanın, ezan okuyanın adil olmaları lazımdır. Adil demek, büyük günah işlemeyen ve küçük günaha alışık olmayan demektir. Bunun için, Ramazanın, bayramın ve hac zamanının gelmesini, iftar ve namaz vakitlerini anlamakta ve bütün din işlerinde, itikadı ve ameli bozuk olanların sözlerine uymak caiz değildir.